Nida Erdoğan

Açıklama

Tuval Üzerine Yağlı Boya, 2023

Sanatçı Hakkında;

1999 yılında, İstanbul’da doğdum. Cağaloğlu Meslek Lisesi, Grafik Tasarım ve
Fotoğrafçılık üzerine eğitim aldım. 2017-2021 yılında Namık Kemal Üniversitesi
Resim Bölümü’nde eğitim gördüm. Öğrencilik hayatım boyunca çeşitli grup
sergilerinde yer aldım. Çalışmalarımda, çocukluğumda yaşadığım bir
travma sonucunda gelişen kuş fobimin ifade biçimleri üzerine üretimlerimi sürdürüyorum.
Resmin yanı sıra fotoğraf, kolaj gibi tekniklere ilgim büyük. İçimdeki ifade
etme isteği ve üretmenin eşsiz hazzı ile bu alanda var olmak istiyorum.
Üretmekten vazgeçmeyen, evrensel bir sanatçı olmayı hedefliyorum.
Sanatsal faaliyetlerimi İstanbul’da sürdürüyorum.

Eser Hakkında;

Çalışmalarım çocukluğumda yaşadığım bir travma sonucunda gelişen kuş fobimi ifade etme sürecinde oluştu. Kuşların üzerimde yarattığı korku, onların ölü bedenlerini resmetmeme neden oldu. Kuşları sadece, kaskatı kesilmiş, soğuk ve donuk haldeyken resmedebilmek benim için bilinç altımda bir hesaplaşmanın karşılığı olarak okunabilir. Ölü kuş bedenleri, insandaki yıkıcılığın kökenlerine de metaforik bir anlatım önermesi sunar. Korku nesnesine dönüşen tüm varlıkların ölü bedenleri, yok edilen meselenin kaydına dönüşür. Tarih boyunca birçok siyasi figürün sergilenen cansız bedenleri de tehdit’i yok etmenin benzer hazzını barındırır. İnsanoğlunun varoluşundan bu yana içgüdüsel bir tepkime olarak var olan bu duyguyu kendi özel deneyimime indirerek üretimlerimi sürdürüyorum.

Sergi Hakkında;

“Doğada her şey bir değişimdir fakat bu değişimin arkasında sonsuzluk yatar.”
Goethe

Doğa ile insanın birbirlerini etkileme biçimleriyle ilgilenen sergi, aynı zamanda doğal ortamlarla insan eylemliliği ve insan elinden çıkma yapılar arasındaki kesişen alanları ele almaktadır. İlişkisel bir kavram olarak ele alınan “doğa” yerler ile insan ve insan olmayan varlıklar arasındaki geniş bağlantılar üzerine düşünme olanağı sağlamaktadır. Sergide, ortak anlatıların, bireysel deneyimlerin ve kolektif bilinçdışının şekillendirdiği çok katmanlı bir inşa olan insan-doğa ilişkili fikir, aynı zamanda insani korkuları ve arzuları da yansıtıyor. Bu ilişkiler bağlamında geçmiş geleceği yansıtıyor, var olan yitip gitmiş olanın hafızasını taşıyor ve gelmekte olanı ön görüyor.

Her şeyden önce, doğanın bizim dışımızda var olan, gelişen ve yok olan şeylerin ve varlıkların bir kataloğundan ibaret olmadığının farkındalığı ve doğanın doğallığının artık sayılamayacağı kanaati üzerine temelleniyor.