Nida Erdoğan, Kuşlar Dizisi No:8, Kağıt Üstüne cüzdan, 21 x 29,7 cm 2022
Sanatçının "Kuşlar Dizisi“ başlangıcı taşıyan 21 bölüm çalışmasının bir bölümü olan ”no:8" isimli yapı, ölü kuş yataklarını merkez alan bir açıklamasıdır. Bu seri, sanatçının çocuklukta yaşadığı bir travma sonucu gelişen kuş fobisinin görsel bir yansıması olarak ortaya çıkmıştır. Sanatçı, kuşları yalnız cansız, soğuk ve hareketsizlerle betimlenebilir; bu temsiller, bilinçaltındaki bir hesaplaşmanın izini taşıyor.
Onun bir çizimi, insan doğasındaki yıkıcılığının izini sürerken, ölü bedenleri metaforik bir anlatı nesnesine dönüşür. Bu bedenler yalnız kaybedilen bir canlıya değil, aynı zamanda onun yok oluşunun kaydına tanıktır eder. Tarih boyu sergilenen siyah figürlerin cansız bedenleri çağrıştıran bu temsiller, izlenicide tekinsiz bir haz duygusu uyandırır.
Zaman içinde bu üretim süreci, sanatçının ölümü, tekinsizlik ve memento mori kavramlarıyla derinleşen ilişki evrilmiştir. Kişisel bir deneyimle başlayan bu arama, evrensel ve tarihsel olarak keserek, travmadan doğan sessiz ama güçlü bir açıklamaya dönüşmüştür.
Serideki "boş yuva" yazısı ise bu açıklamanın merkezinde yer alır. İçinde hiçbir canlının bulunmadığı bu yuva, bir doğuş ihtiyacını, henüz gerçekleşmemiş olanı içinde barındırır. Burada boş bir eksiklik yoktur; bir olasılıklar alanı olarak belirlenir.
Sanatçının Kuşlar adlı 21 parçalık serisinin 8 numaralı eseri, ölü kuş cesetlerinin tasvirlerine odaklanıyor. Dizi, travmatik bir deneyimin ardından sanatçının çocukluğunda gelişen kuş fobisinin görsel bir ifadesi olarak ortaya çıktı. Sanatçı, kuşları yalnızca cansız, soğuk ve hareketsiz hallerinde canlandırabilirdi — daha derin bir bilinçaltı yüzleşmeyi yansıtan bir ifade.
Serideki her çizim, insan yıkıcılığının köklerini izleyerek ölü bedenleri metaforik figürlere dönüştürüyor. Bu formlar sadece bir canlının yok olmasına değil, aynı zamanda onun silinmesinin kalıcı hafızasına da tanıklık eder. Siyasi figürlerin cesetlerinin tarihsel gösterimi gibi, bu görüntüler de elenenlerin sergilenmesiyle izleyicide esrarengiz bir haz duygusu uyandırıyor.
Zamanla, bu üretim süreci ölüm, esrarengiz ve memento mori temalarıyla daha derin bir etkileşime dönüştü. Kişisel bir hesaplaşma olarak başlayan şey, yavaş yavaş evrensel ve tarihsel bir araştırmaya dönüşerek, kişisel travmanın şekillendirdiği sessiz ama yankılanan bir anlatıya yol açtı.
Eserler arasında “boş yuva” imgesi merkezi bir metafor olarak öne çıkıyor. Herhangi bir canlı varlığından yoksun olan yuva, hala doğum potansiyeline sahiptir - ne olabileceğine dair bir his. Burada boşluk bir eksiklik değil, bir olasılık alanıdır.
CVKişisel Bilgiler / Kişisel Bilgiler
İsim-Soyisim / Ad - Soyad: Nida Erdoğan
Doğum tarihi / Doğum Tarihi: 26.07.1999
Eğitim / Eğitim
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi - (Resim / Sanat)
Yıldız Teknik Üniversitesi (Sanat ve Tasarım / Sanat ve Tasarım)
Sanatçı Metni / Sanatçının Açıklaması
Sanat pratiğim, bireysel denemelerimden yola çıkarak evrensel ve felsefi bir sorgulamaya dönüyor. Çocuklukta yaşadığım bir travmanın sonucu olarak gelişen kuş fobim, eserlerimin temel motivasyonunu oluşturuyor. Kuşlarının ölü bedenleri üzerinden ölüm, tekinsizlik ve insan doğasının yıkıcılığı gibi kavramları ele alıyor, bireysel hafızayla kolektif bilinen arasındaki ilişkiyi araştırıyor.
Ölüm, yalnız bir oğlum değil, aynı zamanda hayatının geri dönüşünü gösteren bir görüntüdür. Kuş figürleri, hiçbir şekilde kaydının tutulduğu birer meta olarak çalışırken, insanın yıkıcılıkla kurduğu tekinsiz bağ görür. Tarih boyu sergilenen cansız bedenler gibi, korku ve kontrol alanındaki sıra sorgulayan bu görüntüler, varol kaygılarımıza ve belleğin karanlık yüzüne dair bir açıklama sunuyor.
Resim, heykel, kolaj ve mekana özgü yerleşimler gibi farklı disiplinlerle çalışarak, bireysel gezginlerin kolektif hafızaya dönüş biçimlerini inceliyorum. Sanatım, ölüm ve yaşam alanındaki gerçeklerde, korku nesnesine dönen varlıkların ölüsüzleşme süresini irdeliyor.