1999 yılında Ankara’da doğdu. Ankara Güzel Sanatlar Lisesi’nde Resim eğitimi aldı.
2021-2022 yılları arasında Fransa’da École supérieure d'art d'Aix-en-Provence Félix Ciccolini’de eğitim aldı. 2023 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü’nden mezun oldu. İyilik İçin Sanat Derneği’nin Pasaj’da Bir Yıl projesi 5.Dönem sanatçıları arasında yer almaktadır.Yaklaşık bir yıldır Vesikalık Müdahale ve Fotoğraf
Müdahale adlı atölyelerin yürütücülüğünü üstlenmektedir. Ankara Devlet Opera ve Balesinde sahne ressamı olarak çalışmaktadır. Üretimlerine Ankara’daki atölyesinde devam etmektedir.
Yapıtlarında çoğunlukla yağlı boya olmak üzere, sulu boya, fotoğraf müdahale, dijital kolaj, video manipülasyon ve enstalasyon gibi farklı teknikleri sezgiselliğiyle harmanladığı sembolist- dışavurumcu üslupta üretimler yapar. Üretim pratiğinde, sürekli bir dönüşüm içerisinde olduğunu düşündüğü beden, kimlik ve bireyin benlik algısı yapıtlarının ana odağıdır. Kişisel deneyimlerinden faydalanarak otoportreleri aracılığıyla yas, kırılganlık, bellek, çeşitli güç dinamikleri ve insanlık
halleri üzerinden kurgular yaratarak bireyin özgürleşme ve salt benliğine ulaşma ihtimallerini araştırır.
Monologda Yas , bireyin yas sürecine ve kimliğin dönüşümüne dair
içsel bir oyunu sahneye koyar. Bu seri, sanatçının farklı dönemlere ait
otoportreleri aracılığıyla, bastırılmış duygular, kırılganlık, direnç ve
yüzleşme temalarını işler. Her figür, bu içsel sahnede bir hamleye
dönüşür; kimi zaman saldırgan, kimi zaman savunmacı, kimi zaman
da sadece bekleyendir.
Seri, bireyin zihinsel evrenini bir satranç tahtası gibi kurgular. Her
portre, bir stratejiyi, her yazı yerleştirmesi, zihinde yankılanan bir
düşünceyi temsil eder. Satranç, burada bir oyun değil; kontrol, kayıp,
hesap ve dengeyi yöneten, sezgiyle örülü bir varoluş düzlemidir.
Sanatçı, bu tahtada kendi benliğinin çoklu katmanlarını görünür
kılarken, izleyiciyi de oyunun sessiz tanığı olmaya davet eder.
Yağlı boyanın akışkanlığı, figürlerin duygusal çözülmesini görünür
kılarken; pla filamentle oluşturulmuş kelime yerleştirmeleri, bellekte iz
bırakan anlara maddesel bir karşılık sunar. Bu kelimeler, kimi zaman
hatırlanmak istenmeyen bir düşünceyi, kimi zaman da tekrara düşen iç
sesi temsil eder. Tahtaya dağılmış taşlar gibi konumlanan sözcükler,
anlatının ritmini ve psikolojik gerilimini belirler.
Monologda Yas , bireyin içsel bir oyunda hem oyuncu hem gözlemci
olduğu, iyileşmenin ise sabit bir son değil, sürekli ertelenen bir olasılık
olarak belirdiği bir alandır.
Monologda Yas
Kağıt Üzerine Yağlı Boya ve Pla Filament Yerleştirme
15 x 15 cm, 42 Parça, 2024
Herbiri 6000