1996 ‘de Ağrı’da doğan Zora Kızılkaya , ilk, orta ve lise öğrenimini Ağrı Taşlıçay’da tamamladıktan sonra 2019 yılında Iğdır üniversitesi Güzel Sanatlar fakültesi Resim bölümü kazandı. Bölümü 2024 ’te birincilikle bitirdi. Ulusal arası sergilerde yer aldı.
Monolog: Sınırların İçine Hapsedilmiş İnsanlık
İnsanlar, kendi dünyalarına hapsedilmiş varlıklar haline gelmişlerdir. Yönelimleri daralmış, özgürlük alanları tükenmiş ve derin bir yalnızlığın içinde sıkışmışlardır. Kimisi farkında, kimisi değil; ancak çoğu, başka birilerinin kontrolü altına girmiştir. Hayatın onlara sunduğu yollar, birer yanılsamadan ibarettir. Sadece kendi iradeleriyle hareket ettiklerini zannederler, oysa her adımları, onları farkında bile olmadıkları bir düzene doğru sürükler. Birer çöp gibi savrulmuş bu insanlar, hayatları boyunca başkalarının hükmü altında yaşamış, kendilerini ifade etme yetisini kaybetmiş, aidiyet duygusu ellerinden alınmış varlıklar haline gelmişlerdir. Bu durum, onları kaçınılmaz bir şekilde kolay kabullenişlere sürükler. Sorgulamaktan uzak, alışılmış ezberlerin ve düz bir yaşamın kısır döngüsüne hapsolurlar. Fikirler özgürlüğünü yitirir; duygular, başkalarının çizdiği sınırlar içinde tutsak kalır.
Oysa insanlar, diyalogların içinde büyür, gelişir, kendilerini bulurlar. Ancak ne acıdır ki, bu diyaloglardan mahrum kalmışlardır. Karşılıklı konuşma, tartışma, fikir alışverişi, duygularını açıkça ifade edebilme becerisi, insanlık için birer lüks haline gelmiştir. Çoğu, hayatları boyunca bir kez olsun gerçek bir diyaloga giremeden ömrünü tüketir. Sessizlik içinde kaybolur, yalnızlıklarında boğulurlar. Başkalarının sözleri, onların gerçeği olur; başkalarının fikirleri, onların düşünceleri haline gelir. Bir başkasının gölgesi altında yaşamak, onların yazgısı olur. Bu monolog, insanın bu sıkışmışlığını ve derin yalnızlığını anlatıyor. İnsanın kendi içsel diyaloglarına dahi yabancılaştığı, hayatı boyunca hiçbir anlamlı konuşmaya giremeden, sessizlik içinde kaybolduğu bir dünyanın resmi çiziliyor. Bu proje ile anlatmak istediğim tam da budur: İnsanların hayatları boyunca karşılıklı diyaloglara giremedikleri ve bu eksiklik içinde kayboldukları gerçeği.Yaşamın içindeki bu sessiz çığlıkları, insanın içsel hapsoluşunu ve özgürlüğe duyulan özlemi gözler önüne sermek... Bu monolog, düşünmenin, sorgulamanın, konuşmanın ve gerçekten yaşamın ne kadar elzem olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Görücü usulü
fotoğraf 67x75 2023
2025
İYİLİK İÇİN SANAT DERNEĞİ. Tüm Hakları Saklıdır.