326. Sanat Buluşması’nda iki ayrı ziyaret gerçekleştiriyoruz. İlk olarak Beykoz Cam ve Billur Müzesi’ni ziyaret ediyoruz.
Adını Osmanlı dönemindeki Beykoz Cam ve Billurât Fabrika-i Hümayunu’ndan alan müzenin bulunduğu yapı, Sultan Abdülaziz tarafından vezirlik görevine getirilen Abraham Paşa tarafından inşa ettirildi. İnşasından sonra günümüze kadar ulaşmayı başaran ahır binası Milli Saraylar tarafından 3 yıl süren restorasyon çalışmasıyla ihya edildi.
Osmanlı sarayları için Avrupa’da üretilen eserlerin de sergilendiği müze 12 tematik bölümden oluşuyor. Müzede, 1237-1246’ya tarihlenen serbest üfleme tekniğiyle yapılan, mine ve yaldızlarla dekore edilen Kubadabad tabağı dikkati çekiyor.
Modern müzecilik kriterleri göz önünde bulundurulan müzede, Memluk kandilleri, Osmanlı revzenleri, Avrupa camları, cam bahçe, kristal piyano ve Sultan II. Mahmud’un renkli camlarla bezeli saltanat arabası da ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.
İkinci olarak, seramik sanatçısı Seçil Nebioğlu’nun ”Sanatsal Yakarış” isimli projesini görmek için atölyesini ziyaret ediyoruz. Tüm dünyada yaşanan kadına şiddet olaylarına ve kadın cinayetlerine dikkat çekmek amacıyla başlattığı ‘Sanatsal Yakarış’ projesi, Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki pek çok seramik sanatçısından gelen destek ile kısa sürede bir dayanışma, ortak emek ve sorumluluk hareketine dönüştü. Projeye dahil olan sanatçılar; ürettikleri kuru dallara asılı seramik kadın elbiseleri ve kuru kafa formundaki rengarenk maskelerle ‘Sanatsal Yakarış’ sergisine hazırlanıyor. İçi boş seramik elbiselerin, yitirilen kadınların ‘yokluğunu’ ve ‘boşluğunu’ ifade ettiği projede; çeşitli renk ve desenlerde üretilen kuru kafalar ise ölüme inat üretmeyi ve umudu simgeliyor..
Input your search keywords and press Enter.